Orta Doğu’da sular durulmuyor. İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerini ve üst düzey askeri komuta kademesini hedef alan saldırısıyla başlayan ve karşılıklı misillemelerle devam eden çatışma, hafta sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) devreye girmesiyle tehlikeli bir şekilde tırmandı. ABD’nin İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesislerini bombalaması, bölgedeki savaşı yeni ve çok daha riskli bir evreye taşıdı.
ABD’den Sert Mesajlar, İran’dan Hürmüz Tehdidi:
ABD Başkanı Donald Trump, yaptığı açıklamalarda ABD’nin İsrail’e güçlü destek verdiğini vurgulayarak, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına asla izin verilmeyeceğini belirtti. Trump, Tahran’daki herkesin derhal tahliye edilmesi gerektiğini ifade ederek, İran’a bir barış anlaşması yapılması çağrısında bulundu ve aksi takdirde saldırıların dozunun artacağı tehdidini savurdu.
İran tarafı ise bu saldırılara kararlı bir yanıt verileceğini açıkladı ve misilleme olarak dünya petrol sevkiyatının yaklaşık %20’sinin geçtiği stratejik öneme sahip Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasına yönelik yasa tasarısını onayladığını duyurdu. Her ne kadar Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasına ilişkin nihai kararı İran güvenlik konseyi verecek olsa da, bu yasa tasarısının onaylanması bile piyasalar açısından en büyük risk senaryosunu gündeme getirdi.
Piyasalarda Deprem Etkisi: Petrol ve Enflasyon Endişeleri:
Bu gelişmeler, küresel piyasalarda yüksek volatiliteye ve ciddi endişelere yol açtı. Yatırım bankalarından Goldman Sachs, Hürmüz Boğazı’nda yaşanabilecek olası bir kesinti nedeniyle küresel enerji arzı risklerinin arttığına ve petrol fiyatlarının varil başına 110 dolara kadar çıkabileceğine dair bir uyarı yayınladı. JPMorgan ise İran’da olası bir rejim değişikliğinin petrol piyasasında ortalama %76 gibi çok daha ciddi fiyat artışlarına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Petrol ve doğalgaz fiyatlarında yaşanabilecek bu denli sert yükselişlerin, küresel enflasyonu yeniden alevlendirmesi ve başta Türkiye olmak üzere birçok ülke ekonomisini derinden sarsması kaçınılmaz görünüyor. Uzun sürecek yüksek enerji fiyatlarının, merkez bankalarının bir süredir gündemde olan faiz indirimlerini Eylül ayına veya daha da ileri bir tarihe ertelemesine neden olabilecek bir senaryo yaratmasından endişe ediliyor. Piyasalar, Orta Doğu’dan gelecek her türlü habere karşı son derece hassas bir durumda ve olası bir tırmanışın küresel ekonomiyi resesyona sürükleyebileceği korkusu hakim. #OrtaDoğuKrizi #PetrolFiyatları #Enflasyon #HürmüzBoğazı #JeopolitikRiskler #FED
Görsel Önerisi (Google Görsel Arama Terimi):
“Hürmüz Boğazı petrol tankerleri” veya “Orta Doğu çatışma haritası”