Küresel piyasalar, bugün (7 Mayıs 2025) açıklanacak ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı öncesinde, farklı bölgelerden gelen karmaşık sinyaller ve devam eden belirsizliklerin etkisi altında yön bulmaya çalışıyor. Çin’den gelen destekleyici adımlar piyasaları kısmen rahatlatırken, ABD ekonomisine yönelik endişeler ve ticaret politikalarındaki belirsizlikler risk iştahını baskılamaya devam ediyor.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD):
Piyasaların ana odağı Fed’in faiz kararında. Genel beklenti, politika faiz aralığının %4,25-%4,50 seviyesinde sabit tutulacağı yönünde. Ancak karar metni ve Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları, gelecekteki faiz indirimlerinin zamanlaması ve büyüklüğüne (Temmuz’dan başlayarak 75 baz puana kadar indirim beklentisi mevcut) dair ipuçları vermesi açısından kritik olacak. Son dönemde açıklanan veriler, ABD ekonomisinde stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) riskinin devam ettiğine işaret ediyor. Özellikle Mart ayı dış ticaret açığının beklentilerin üzerinde artması (140,5 milyar dolar) ve küresel korumacı önlemlerin büyüme beklentilerini bozması bu endişeleri destekliyor. Dünkü işlemlerde ABD borsaları bu endişelerle negatif bir seyir izlemişti.
Çin:
Çin ekonomisini desteklemek amacıyla önemli adımlar atıldı. Çin Merkez Bankası (PBOC), 7 günlük ters repo faiz oranını 10 baz puan düşürerek %1,40’a çekti (8 Mayıs’tan itibaren geçerli) ve bankaların Zorunlu Karşılık Oranını (RRR) 15 Mayıs’tan itibaren 50 baz puan indirerek sisteme yaklaşık 1 trilyon yuan (138 milyar dolar) ek likidite sağlama kararı aldı. Bu, Eylül 2023’ten bu yana yapılan ilk RRR indirimi oldu. Ayrıca, sigorta şirketlerinin borsalara ek yatırım yapmasına olanak tanıyan pilot programın genişletileceği ve gayrimenkul piyasasını istikrara kavuşturmak için ek adımlar atılacağı açıklandı. Bu teşvikler, Çin endekslerinde pozitif bir etki yarattı. Ayrıca, ABD ile bu hafta sonu İsviçre’de ticaret müzakerelerinin başlayacağına dair haberler ve Çin ile Avrupa Parlamentosu’nun karşılıklı kısıtlamaları kaldırma anlaşması da olumlu gelişmeler olarak kaydedildi.
Avrupa ve Birleşik Krallık:
Avrupa tarafında ise ekonomik aktiviteye ilişkin zayıf sinyaller geliyor. Birleşik Krallık hizmet sektörü PMI’ı Nisan’da 17 ay sonra ilk kez daralma bölgesine geriledi (49,0). Avro Bölgesi Mart ayı ÜFE verisi aylık bazda beklentilerin üzerinde düşüş gösterse de yıllık bazda artış kaydetti. Zayıf PMI verileri, özellikle İngiltere Merkez Bankası üzerinde faiz indirimi baskısını artırabilir.
Genel Değerlendirme ve Stratejik Notlar:
Kaynaklarda, mevcut durumun üst düzey yöneticiler için şu stratejik çıkarımları beraberinde getirdiği belirtiliyor: ABD piyasalarındaki stagflasyon riskleri nedeniyle risk yönetimi önceliklendirilmeli. Fed kararı ve mesajları yakından takip edilmeli. Çin’in teşvik adımları belirli fırsatlar yaratabilir ancak reel ekonomiye etkileri izlenmeli. Küresel ticaret gerilimleri tedarik zincirleri ve ihracat stratejilerini etkilemeye devam edebilir. Avrupa’daki zayıf göstergeler bölge stratejilerinde dikkate alınmalı.
Özetle, küresel piyasalar Fed kararı, Çin teşviklerinin etkileri ve ticaret görüşmelerinin sonuçlarını beklerken karmaşık bir seyir izliyor. Açıklanacak ekonomik veriler ve merkez bankası mesajları önümüzdeki dönemin ana belirleyicileri olacak. #FED #PBOC #SPX #IXIC #CSI300 #DAX #FTSE #EURUSD #DXY #Ekonomi
“Fed faiz kararı” veya “Çin ekonomi teşvikleri”